Ramazan ÖZEN

Ramazan ÖZEN

ELBİSE GİYMİŞ KERESTELER

22 Nisan 2025 14:14 Boğaziçi Eğitim Derneği 150

ELBİSE GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Kur’an, inanan ve inanmayan insanların karakterlerini anlatırken onların tavır ve davranışları ile ilgili analizler de yapar; insanların bunların gerçek yüzlerini tanımaları için ilginç benzetmeler yapar. Bunun bir örneğini Münafıkun Suresi’nde münafıkların, “elbise giydirilmiş kerestelere” benzetilmesinde görmekteyiz. Ayetin meali şöyle:

“Onlara şöyle bir baktığın zaman kalıpları ve kıyafetleri hoşuna gider. Öyle bir ton ve üslupla konuşurlar ki, konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Onlar elbise giydirilip duvara dayanmış kereste gibidir. Her gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman onlardır; onlardan sakın.” (Münafıkun 4)

Ayette bahsedilen münafıkların iki özelliği; giyimleri bakanların hoşuna gitmesi, konuştuklarında söylediklerinin insanların hoşuna gitmesidir.

Münafık kavramı kısaca, inanmadıkları halde inandığını söyleyen kişiler için kullanılmaktadır. Bu İslami terminolojide kullanılan bir kavramdır, bu kavramı biz sadece inanç ve akide olarak değil de eylemsel olarak da, insanın söyledikleri ile yaptıklarının farklı olması anlamında kullanabiliriz.

Aksa Tufanı, medeniyet tasavvurunda bulunan insanların gerçek yüzlerini ortaya koyan, insanların söylemleri ile eylemlerinin ne kadar da farklı olduğunu göstermesi açısından çok önemli bir olay oldu. Münafıkun Suresi’ndeki ayette bahsedildiği gibi, insan olanlar ile elbise giydirilmiş olan keresteleri ayırt etmemizi sağladı.

Batı, son yüzyıllarda hem fikren hem de fiili olarak dünyaya bir nizam vermektedir. Muasır medeniyet seviyesini kendileri belirlemekte, dünyaya barış, huzur, özgürlük ve adaleti getireceklerini, insan haklarının teminatlarının kendilerinin olduğu fikrinden hareketle kurumsallaşmıştır. Bu söylemlerini de din düşmanlığı üzerine özelde de İslam düşmanlığı ile kurgulamaktadır. İnsanları uyutmak için olmadık algı operasyonları, toplum mühendislikleri yapmaktadırlar. Neticede insanlar daha özgür olmak umuduyla batıyı kıble edindiler.

İkinci yılında devam eden Gazze soykırımı, batının söylemlerinin aslında ne kadar boş olduğunu gösterdi. Siyonist teröristlerin hiçbir kırmızı çizgisinin olmaması, kadın, yaşlı, bebekleri katletmeleri, hastane, okul, cami, pazaryerleri, çadırları bombalamalarını desteklemeleri onların özgürlük ve insan hakları söylemlerinin gerçek yüzünü göstermektedir.

Bu katliamları protesto eden insanları engellemeleri, gösteri yapan öğrencileri cezalandırmaları, hapse atmaları, Gazze’ye destek veren üniversitelere baskı uygulayarak sindirmeleri, onların insan hakları ve özgür düşünceye ne kadar değer verdiklerini göstermektedir.

Batının aydınlanma hareketi dediklerinin sahte bir aydınlanma olduğunu, aslında insanlığı karanlıklara sürükleyen bir hareket olduğunu bütün dünyaya gösterdi Aksa Tufanı.

Batılı filozof, siyasetçi ve entelektüellerin söylediği kulağa hoş gelen sözlerinin, onların göze güzel görünen görüntülerinin arkasında aslında ruhsuz, elbise giydirilmiş kereste olduklarını görebildik.

Bu durum sadece batılı devletler için mi geçerli? Tabi ki hayır. Bu durum halkı Müslüman olan ülkelerde de elbise giydirilmiş ne kadar çok kereste olduğunu bize gösterdi. İslam ülkelerinde kardeşlikten, ümmet olmaktan, Müslümanların bir vücudun organları olmaktan bahsederken, ölen kardeşlerimiz için bir adım atmaya gelince hiçbir şey yapmadığımızı görmekteyiz. Siyonist katillere açıkça destek verdiğini belirten markalara karşı bir boykotu bile gerçekleştiremeyen, bir kahveden, bir koladan vazgeçemeyen bu ümmetten ne bekleyebiliriz ki? Bir maça, bir konsere, bir parti mitingine on binler-yüz binler katılırken Gazze için destek mitinglerine bir avuç insan katılıyorsa bu ümmetten bir hayır beklenir mi? Batının Gazze’ye destek mitingleri İslam âlemindekilerden daha büyük katılımlarda olmakta. Batı bundan çekindiği için yasaklamak için çabalamakta.

İslam aleminin yöneticileri de konuşurken çok güzel konuşmakta ama eyleme geldiklerinde ne yazık ki bir şey yapmamaktalar. Anlaşmalar, ticaret, iş birlikler gibi bahanelerden dolayı hiçbir şey yapılmamaktadır. Sınır kapısında bekleyen yardım tırlarının açlıktan ölen insanlara ulaşmalarını bile sağlayamamaktalar. Söylemleri hoşumuza gidiyor ama eylem yok. Neticede söyledikleri ile yaptıkları arasında bir çelişki olmakta.

Gazze’de yaşanan bu insanlık dışı soykırım bugün insan kalitesini ortaya çıkaran bir insanlık ölçer oldu. Kimin etiyle kemiğiyle canlı bir insan olduğunu, kiminde ruhsuz birer elbise giydirilmiş kereste olduğunu bize göstermekte Gazze.

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!

YAZARIN SON 5 YAZISI

Tüm Yazıları

SON HABERLER

MA'RUF
29 / Nis
MA'RUF
İSTİŞARE
27 / Nis
İSTİŞARE
Boğaziçi Eğitim Derneği

Boğaziği Eğitim Derneği Kurumsal Web sitesi.

Boğaziçi Eğitim Derneği

İstiklal Mah. Hamikoğlu Sok. No:16
44320 Battalgazi / Malatya

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.