Ferhat ÖZBADEM

Bahsini edeceğimiz yol haritası özelde Anadolu İslamcılığı merkezli teklif ve çözüm önerileridir. Her ne kadar bütün müslüman coğrafyasında benzer durumlar söz konusu olsa da merkez coğrafyanın Anadolu olduğu bilgisi üzerinden çözümlemeler değerlendirilirse daha isabetli olur.

Yönetim, taban, entelektüeller, saha çalışanı, iktisat ve sanat temsilcileri bir bütün içinde insicam içinde birlikte-beraber hareket etme zeminini yakalayabilirse, İslamcılık bir dünya görüşü olarak kitlere nefes olur.

Bağımsız ve özgün olma vasfını sosyal, siyasi ve aktüel her konuda ortaya koyan bir anlayış kitlelerin zihinlerinde ve kalplerinde yer edecektir. İslamcılık bir üst kimlik olma özelliği taşıdığından sürekli canlı ve aksiyoner olmak zorundadır.

İslamcılık her dönem öz ve saf islam anlayışının savunucusu olmak zorundadır. Toplumlarda görülen Ortodoks veya Katolik din anlayışı ancak İslamcıların itirazı ile engellenebilir.

Yerinde saymak, bir nevi gerilemektir. Mevcut durumu kabullenme ve korumaya çalışma anlayışı bozulmanın ilk alametidir. İslamcılık daime ileri atılacak, gelişecek, kitleselleşecek idealler ve stratejiler ile hareket etmeli. Eşitlik, adalet ve değişimin temsilcisi olan dünya görüşü kitlelerin sahipleneceği dünya görüşüdür. İslamcılık bu üç özelliği daima sahiplenmek ve seslendirmek zorundadır.

İslamcılık yöntem olarak sürekli değişim halinde olan yöntemi merkeze almalıdır. Değişen şartlar ile birlikte yöntemi de değiştirmelidir. Yöntem uygulanırken araçlar değerlidir fakat kutsal değildir. Gerektiğinde araçların parçaları değiştirilirken gerektiğine aracın kendisi değiştirilebilmelidir.

İslamcılık kitleselleşeceği zeminin etüdünü çok iyi yapmalıdır. Yaşadığı toplumun sosyolojik analizi en önemli meselelerin başında gelmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus topluma göre bir İslamcılık hatasına düşmeden toplumun İslamlaşmasını sağlamaktır.

İslamcılık; fanatik, ekstrem, uç ve şaz anlayıştan beri olarak sorunlara çözüm üretmelidir.

İslamcılık evrenseldir, İslamcılar yereldir. İlke ve hedefler bütün dünyada aynı iken yöntem ve yaklaşımlar yerel olmak zorundadır. Yerel dinamikler belirleyici unsurlardır.

İslamcılık ana çabasının İslam'dan uzaklaşmış olan Müslümanları İslamlaştırma çabası olduğunu unutmamalı. Bunu yaparken teorilerini pratize etme zemini bulduğunda, islam olmayanlara da güzel örneklik modeli ortaya koyma çabası gösterir.

İslamcılığın bugün en büyük kayıplarından biri de özeleştiri kültüründen uzaklaşmış olmasıdır. Bahsettiğim şey sadece olumsuzlukların konuşulması değil, sadece ah vah edilmesi değil, melankolik durum tespitleri değil. Bahsettiğim özeleştiri, nerede hata yaptığımızı tespit edip, doğru olan şeklini ortaya koymaktır. Özeleştiri bilindiği gibi kendi kendini eleştiridir.

İslamcılık kendi kavram haritası içinde olan kavramları yeniden anlamlandırma ve bunu topluma bir teklif olarak sunma sorumluluğunu aciliyetle yerine getirmeli. Kavramlar üzerinden tartışma zemini oluşturmalı. İslamcılık hem entelektüel anlamda hem de sahada tartışmalar ve karşı çıkışlar üzerinden ilerleyecektir.

Toplumsal bir birlikte yaşama mutabakatı ancak İslamcılığın teklif ve çabaları ile olabileceği gerçeği, İslamcılığa büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Esenlik, adalet, insan hakları ve inanç özgürlüğü merkezli toplumsal bir sözleşme.

İslamcılar, İslamcılığın ne olduğunu ve neler teklif ettiğini bütün meşru araçları kullanarak büyük kitlelere anlatmadığı sürece kitleleşme ve başarılı olma ihtimali düşüktür. İslamcılıkla ilgili algı ve bilgi kirliliği İslamcılığın anlaşılıp kitleselleşmesi önündeki büyük engellerden biridir. İslamcılık bir ideoloji, fikir akımı, düşünce disiplini olarak neyi savunduğunu, sorunların çözümü ile ilgili tekliflerini, gelecek ile ilgili önerilerini, ideal toplum modelini ve uygulama şeklini kitlelere anlatmak ile bu büyük engeli aşabilir.