Boğaziçi Eğitim Derneği’nde Filistinli Yazar Vaddah Khanfar Konferansı

Boğaziçi Eğitim Derneği, “Yazar Buluşmaları” kapsamında bu hafta önemli bir ismi ağırladı. Al Sharq Forum Başkanı ve Filistinli yazar Vaddah Khanfar, dernek merkezinde düzenlenen konferansta katılımcılarla bir araya geldi.

“Birlik ve Stratejik Bilinç Olmadan Güç Olmaz”

Konuşmasında Müslümanların birlik ve beraberliğinin önemine değinen Khanfar, “Müslümanlar ne zaman parçalanmışsa, o zaman zayıflamışlardır. Birlik ve stratejik bilinç, ümmetin gücünün temelidir.” ifadelerini kullandı.

Hz. Peygamber’in hicret sürecinin yalnızca bir içtihattan ibaret olmadığını vurgulayan Khanfar, “Bu tamamen Kur’an’ın yönlendirmesiyle, vahyin belirlediği bir stratejiydi. Hz. Peygamber’in zihninde hicret edilecek tek yer Mescid-i Aksa idi.” dedi.
Khanfar, İsra ve Mirac olayının da yalnızca ruhani bir yükseliş değil, aynı zamanda stratejik bir mesaj taşıdığını belirtti. “Mirac, sadece bir mucize değil; ümmete Kudüs merkezli bir yönelişin işaretidir.” diye konuştu.

“Mescid-i Aksa İsmi Kur’an’la Gelen Bir Tanımlamadır”

Khanfar, Mescid-i Aksa isminin Hz. Peygamber’in Miracı öncesinde Araplar arasında bilinmediğini, Kur’an’ın bu bölgeyi ‘el-Mescidü’l-Aksa’ olarak adlandırdığını söyledi. “Aksa, Arapçada ‘en uzak’ anlamına gelir. Bu, Müslümanların yönünü uzak da olsa Kudüs’e çevirmesi gerektiğini sembolize eder.” ifadelerini kullandı.

Hamas ve Ateşkes Süreci Üzerine Değerlendirme

Güncel gelişmelerle ilgili olarak Khanfar, Hamas’ın son ateşkes anlaşmasını kabul etme nedenlerine de değindi.
“Hamas, birkaç sebepten dolayı bu anlaşmayı kabul etti. Reddetmesi halinde Amerika’nın Gazze’ye doğrudan müdahalesi gündeme gelebilirdi. Ayrıca Türkiye, Mısır ve Katar gibi ülkelerin de arabuluculuk ve diplomatik baskıları vardı.” dedi.
Khanfar, Hamas’ın anlaşmanın bazı maddelerini kabul ettiğini, tartışmalı maddelerin ise arabulucular aracılığıyla müzakere edilmesini önerdiğini belirtti.
Son olarak, “Hamas, Gazze’nin yönetiminin dışarıdan gelen kişiler tarafından yürütülmesine izin vermez. Bu, Filistin’in kendi kaderini tayin hakkının bir gereğidir.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.